Kanserle Savaşan 13 Harika Besin!
Şüphesiz ki kanser çağımızın en önemli hastalıklarından bir tanesi. Yeni tedavi yöntemleri için yapılan çalışmalar her geçen gün artış gösterse de henüz kesin bir sonuca ulaşılamamış olması, koruyucu tedavilerin biraz daha ön plana çıkmasını sağlıyor. Bu koruyucu tedavilerin başında da tabi ki sağlıklı beslenme geliyor. Son zamanlarda yapılan araştırmalar pek çok hastalıkta olduğu gibi kanserden korunmada da sağlıklı beslenmenin önemli olduğunu gösterirken, özellikle bazı besinlerin kanserle savaşta daha etkin olabileceğini vurguluyor. Peki bu besinler hangileri mi?
İşte kanserle savaşta yardımcımız 13 harika besin!
1- Sarımsak: En iyi kanser savaşçısı besinlerden biri olarak bilinen sarımsağın en önemli özelliği güçlü bir bağışıklık sistemi destekleyicisi olmasıdır. Sarımsak içerdiği sülfürlü bileşikler sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirerek, vücuttaki kansere neden olan maddeleri tutabiliyor ve kanser hücrelerinin çoğalmasını engelleyebiliyor. Yapılan çeşitli çalışmalarda sarımsak tüketiminin özellikle özefagus, mide ve kolon gibi sindirim organlarında kanser gelişme riskini azalttığı bulunmuştur. Bu yararlı etkilerinden faydalanabilmek için günde bir diş sarımsak tüketilmesi gerektiği belirtilmektedir.
2- Kırmızı Meyveler: Pek çok kişinin severek tükettiği nar, kiraz, çilek, yaban mersini, dut gibi kırmızı meyvelerin içerisinde bulunan ellagik asit vücutta kanserin gelişmesini ve yayılmasını engellemektedir. Diyetinizde kesinlikle yer vermeniz gereken bu besinlerden her gün 1 avuç kadar tüketerek, hem kanserden korunabilir hem de diyetinizi renklendirebilirsiniz!
3- Domates: Güçlü bir antioksidan olan likopen açısından zengin bir besin olan domates hücre DNA’sının kanserin yolaçabileceği zararlardan korunmasına yardımcı olmaktadır. Bazı çalışmalar domates tüketmenin erkekleri prostat kanserinden koruyabileceğini göstermiştir. Pişmiş domatesteki likopenin vücutta kullanılabilirliğinin çiğ domatestekine göre daha fazla olduğu unutulmayın!
4- Turpgiller: Brokoli, lahana, karnabahar gibi sebzeleri içeren bu grup besinler kanserden korunmada önemli rol oynarlar. Araştırmalar bu sebzelerin içerdikleri bileşenlerin hücreleri DNA hasarından koruduğunu, tümör hücrelerinin büyümesini yavaşlattığını ve kanser hücrelerinin ölümünü desteklediğini göstermektedir. Bu besinleri haftada 2-3 kez tüketmek kanserden korunmada faydalı olacaktır.
5- Yeşil Çay: Çay içerisindeki kateşin adı verilen antioksidanlar sayesinde kansere dönüşme riski yüksek olan hücre aktivitesini engellemektedir. Yapılan laboratuvar çalışmaları kateşinlerin tümörleri küçültebileceğini ve tümör hücrelerinin büyümesini engelleyebileceğini de göstermektedir. Ayrıca pek çok çalışmada da çay tüketimi ile düşük kanser riski arasında bir ilişki olduğu bulunmuştur. Yeşil çayın bu koruyucu etkisinden faydalanabilmek için her gün 1-2 fincan tüketilmeye özen gösterin.
6- Tam tahıllar: Yaklaşık yarım milyon insanın katıldığı büyük bir çalışmada tam tahıl tüketiminin kolerektal kanser riskini azalttığının bulunması ile birlikte tam tahıllar kanserle savaşan besinler listesinde önemli bir madde haline gelmiştir. İçerdikleri yüksek posa ve antioksidanlar sayesinde bu etkiyi gösteren tam tahıllar B vitaminleri, mineraller ve posa gibi sağlığımız için faydalı daha pek çok bileşen içeriyor. Yulaf, arpa, kahverengi pirinç, tam tahıllı ekmek ve tam tahıllı makarna gibi besinleri diyetinize dahil ederek kanserden korunma yolunda bir adım öne geçebilirsiniz.
7- Zerdeçal: Hint safranı olarak da bilinen turuncu renkteki bu baharat, içerdiği kurkumin bileşeni sayesinde kanser riskini azaltmaya yardımcı olmaktadır. Amerikan Kanser Derneği tarafından yürütülen pek çok çalışmanın sonucunda kurkuminin, bazı kanser hücresi çeşitlerinin oluşumunu önlediği, kanserin yayılmasını yavaşlattığı ve tümör hücrelerini küçülttüğü görülmüştür. Siz de zerdeçalı çorba ve ana yemeklerinize ekleyerek bu baharatın hem lezzetinden hem de koruyucu özelliklerinden faydalanabilirsiniz.
8- Yeşil Yapraklı Sebzeler: Ispanak, marul gibi yeşil yapraklı sebzeler beta-karoten ve lutein antioksidanlarının zengin kaynaklarıdır. Yapılan pek çok laboratuvar çalışmasında bu besinlerin kanser hücrelerinin büyümesini engellediği gösterilmiştir. Sebze tüketmeyi sevmiyorsanız, çiğ sebzeleri salatalarınıza dahil etmeyi deneyebilirsiniz.
9- Üzüm: Kırmızı üzümün özellikle kabuğu ve çekirdekleri resveratrol olarak adlandırılan antioksidanın zengin birer kaynağıdır. Ulusal Kanser Enstitüsü’ne göre, resveratrol kanserin başlamasında ve yayılmasında koruyucu bir özellik göstermektedir. Ayrıca yapılan laboratuvar çalışmaları sonucunda resveratrolün pek çok kanser hücresi çeşidinin büyümesini sınırlandırabileceği de bulunmuştur.
10- Barbunya: Sağlığımıza olan yararlarını çok iyi bilmememiz nedeniyle beslenmemizde çok fazla yer vermediğimiz kurubaklagiller, özellikle de barbunya ve türleri aslında çok önemli antioksidan kaynaklarıdır ve kanserle savaşta mutlaka diyete dahil edilmesi geren besinlerdendir. Bu besinler ayrıca zengin birer posa kaynağıdır ve Amerika Kanser Derneği’ne göre yüksek posalı besinleri tüketmek özellikle kolon kanseri riskini azaltmaya yardımcıdır. Haftada 2-3 kez kurubaklagilleri sofranıza dahil ederek siz de kansere karşı önlem alabilirsiniz.
11- Brokoli: Lif, A vitamini, C vitamini, folik asit ve kalsiyum açısından zengin bir besin olan brokoli ayrıca yüksek oranda glukosinolat denilen fitokimyasalları da içermektedir. Fitokimyasallar, bitkilerde doğal olarak bulunan biyolojik olarak aktif bileşiklerdir ve özellikle bazı kanser türlerine karşı koruyucu ve önleyici özellik göstermektedir. Son yıllarda yapılan pek çok çalışmada özellikle kolon, rektum ve mide kanserlerinde koruyucu olduğu görülmüştür. Bu özelliklerinden faydalanabilmek için brokoliyi salatalarınızın içinde çiğ ve parçalanmış olarak tüketmek en doğru yöntemdir. Eğer çiğ tüketmekten hoşlanmıyorsanız buharda kısa süre pişirme yöntemini tercih edebilirsiniz.
12- Keten tohumu: Günde 10 gr keten tohumunun meme kanseri riskini azalttığını biliyor muydunuz? Keten tohumu omega-3 yağ asitleri, alfa-linolenik asit, protein, posa ve lignan içeriği açısından zengin bir besindir. Yapılan pek çok çalışmada keten tohumunun meme kanseri büyümesini ve başka organlara sıçramasını engellediği gösterilmiştir. Günde 10 gr keten tohumunun meme kanseri riskini azalttığı belirtilmektedir. İster yoğurtla ister çorba ve salatalarınıza ekleyerek keten tohumu afiyetle tüketebilirsiniz.
13- Bal kabağı: Kış aylarının en sevilen besinlerinden bir tanesi de kuşkusuz ki bal kabağı. Bu lezzetli besin içerdiği beta-karoten sayesinde serbest radikallerin neden olduğu hücre hasarına karşı koruyucu etkinlik göstermektedir. Ayrıca beta-karotenden zengin beslenmenin özellikle menopoz öncesi dönemde meme kanserine karşı önleyici olduğu çalışmalarla kanıtlanmıştır.